Otelleri
- Ana Sayfa
- Otelleri
Ayvalık koyundaki irili ufaklı adaların arasında yer alan ve Türkiye’nin dördüncü büyük adası üzerinde konumlanan Cunda otelleri, Ege Denizi’nin muhteşem manzarasını ve Ayvalık’ın meşhur rüzgârını özleyen tatilcileri her yıl ağırlıyor. Cunda Adası; boyutu küçük olmasına rağmen üzerinde 5 yıldızlı bir otel barındıran Lale Adası ile 1970 yılında yapılmış 1 kilometre uzunluğundaki bir köprü ile birbirine bağlanıyor. Diğer taraftan Lale Adası’nı anakaraya bağlayan 500 metrelik doldurma bir yol bulunması, Cunda Adası’na kara yoluyla kolaylıkla ulaşılmasını sağlıyor.
Bir sahil kenti olan Ayvalık; Yumurta Ada, Tavuk Adası, Karaada, Tımarhane Adası, Cunda Adası ve Lale Adası gibi irili ufaklı yaklaşık 15 adayı seyretme imkânı sunuyor. Hatta bazı dönemlerde misafirler Midillli Adası’nı uzaktan seyretme şansı dahi yakalıyor. Cunda Adası sakinlerinin birçoğunun Girit ve Midilli adalarından 1924 yılında nüfus mübadelesi esnasında yerleştirilen Türklerden oluşması sebebi ile yaşlı nüfusun çoğunun Rumca bildiğini öğrenmek, kimseyi pek şaşırtmıyor.
Her ne kadar Türkiye’nin dördüncü büyük adası olarak geçse de, Cunda Adası denince insanların birçoğu oldukça küçük bir yerden bahsediliyormuş izlenimine kapıyor. Cunda otelleri ile dolu bu şirin ada üzerinde sandığınızdan çok daha fazla gezilecek ve görülecek yer, tadılacak lezzet ve deneyimlenecek şey bulunuyor. Tatilde deniz, güneş ve kumun yanı sıra kültürel ve tarihi mekânları da gezmek isteyen turistlerin ilk şans verdikleri yerlerden olan Balıkesir’e bağlı tatil beldeleri, birden fazla mekanı gezmeniz için de size şans tanıyor. Altınoluk otelleri de Edremit’e bağlı bir kasabaya bağlı olduklarından, bu geniş bölgeyi dolaşma imkânı tanıdığı için sıklıkla tercih edilebiliyor. Siz de Setur kalitesi ile Altınoluk ya daCunda otelleri arasından size en uygun seçeneği kolaylıkla değerlendirebilir, tatilinizi isteğinize göre planlayabilirsiniz.
Cunda’da gezilecek yerler deyince ilk akla gelen mekân, ada tarihine de tanıklık eden ve mimarisiyle görsel bir şölen sunan Taş Kahve. Taş Kahve’ye sabah kahvatısı için gelebilir, akşamın yorgunluğunu atarken bir kahve içebilir ya da sevdiklerinizle minik bir tavla turnuvası yapabilirsiniz. Taş Kahve’nin yakınında yer alan ve tarihi 1879 yılına dayanan Taksiyarhis Kilisesi’nin görkemi, balık derisi üzerine işlenmiş Yunus Peygamber’i, Azrail ve Cebrail’in ikonoları karşısında hayranlık duyabilirsiniz. Cunda’nın kusursuz bitki örtüsünün ve Ege Denizi’nin iyot kokularını taşıyan meşhur rüzgarı altında Rumlar’dan kalan taş evleri dolaşmak için Pateriça Köyü’nde ufak bir tura çıkabilirsiniz. Paçeriya Köyü’ne uğramışken ağaçlarla kaplı yolda yürüyerek Ai Dimitri Ta Salina’ya yani bölgenin en iyi korunmuş ve en görkemli manastırır olan Ay Işığı Manastırı’na da uğrayabilirsiniz. Tarihi yel değirmenleri ile kaplı adada güneşin batışını izleyerek romantik anlar yaşayabilir, Âşıklar Tepesi hikâyesini bir de Cunda’dan dinleyebilirsiniz.
Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünü üzerinde barındıran Cunda Adası; turizmden sonra zeytincilik ve balıkçılık konularında da dikkat çekiyor. Bu nedenle Cunda otelleri misafirlerine mis kokulu zeytinyağları ile yaptıkları yemek ve Ege mezeleri ile yörenin lezzetli balıkları olan papalina, çipura, fangiri, mercani levrek ve barbun gibi çok lezzetli balıklardan oluşan çok özel menüler sunuyor. Cunda’ya ait meşhur lezzetlerden birkaç tanesinden bahsetmek gerekirse, nohutlu mezgit, kuzu etli arapsaçı, sarmaşık ve kuşkonmaz, balıklı bamya, turp haşlaması, kabak çiçeği dolması ve peynirli kabak yemeğini söyleyebiliriz. Adanın çok çeşitli yemek kültürünün nedeni olan eşsiz bitki örtüsü, her yerde görülebiliyor. Dilerseniz otel dışında da tadabileceğiniz bu lezzetlerin sonrasında sakızlı dondurma ya da şerbetli lokma tatlısı ile ağzınızı tatlayabilirsiniz. Siz de deniz, kum ve güneş haricinde dolu dolu geçirebileceğiniz, mis gibi havası ile bütünüyle tazelenebileceğiniz bir tatil için Cunda otelleri arasından seçim yapabilir, Setur kalitesi ile ayrıcalıklı bir tatilin kapılarını aralayabilirsiniz.